Soru Detayı
3 gün cemaatten uzak kalanın kalbi kararır diye bir hadis var mı? Cemaatten uzak kalmakla alakalı hadisleri yazar mısınız?
Değerli Kardeşim!
Evet, söylemiş olduğunuz konuya ilişkin hadîs-i şerîf kaynaklarımızda bulunmaktadır. Fakat kalbin kararması, fert boyutunda Cuma namazın eda edilip edilmemesine bağlıdır. Sair vakitlerin cemaatle kılınmasına dair kalp karartılmasıyla ilgili bir tehdit -baktığımız kadarıyla- yoktur.
Üç gün uzak kalmakla alâkalı hadisleri paylaşmaya gelince;
1-Câbir b. Abdullah’ın (r.a) rivâyet ettiğine göre Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kim üç Cuma, zorunlu bir işi çıkmaksızın namaz kılmaya gitmezse Allah onun kalbini mühürler.”[1]
Zikretmiş olduğumuz hadisin sıhhatini incelediğimizde “sahih hadis” olma şartlarını taşıdığı için makbul bir hadis sınıfa dahil olduğunu görmekteyiz.
Mânası, zâhiren anlaşılacağı üzere özürsüz bir şekilde Cuma namazını üç kez üst üste kaçıranın kalbinin Allah Azze ve Celle tarafından mühürlenmesidir.
2-Ebü’l-Ca’d ed-Damrî’nin (r.a) rivâyet ettiğine göre Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kim de tembellik/ihmalkârlık ile üç defa Cuma kılmazsa Allah onun kalbini mühürler.”[2]
Zikretmiş olduğumuz ikinci hadisin senedi ise sahih olmasa da neredeyse onun kadar güçlü olan “Hasen hadis” hükmündedir.
İkinci kez Cuma namazı ile ilgili zikrettiğimiz hadis, mâna itibarıyla bir üstekiyle aynı olmakla beraber çarpıcı olan kısmı ihmalkâr veyahut tembelliğin sözkonusu olmasıdır.
Hadisin Mânası:
Hadisten dışarıdan görüldüğü gibi Allah Teâlâ’nın kalpleri mühürlemesi, Cuma namazı kılmayan kişileri cehennem azâbına atması demek değildir. Hadise ibret nazarıyla, içerisinde ders çıkarmak üzere bakıldığı zaman Allah’ın (c.c) namaz kılmayan kişi üzerindeki rahmetini, bereketini, feyzini, hidayetini, esenliğini, eminliğini kaldırmıştır anlamı çıkmaktadır. Yoksa bu zamanlarda yeni türedi tekfircilerin düşündüğü gibi buradan çıkan mâna; üç defa Cuma namazı kılmayanın imanının olmayışı veyahut cennete girme biletini kaybedişi değildir.
Burada yapılması gereken husus, mümkün mertebe Allah’ın (c.c) ipine sımsıkıya bağlanmak, boyasıyla boyanmak, rahmetine gark olmak ve günahlardan kaçınıp özellikle namazları sürekli ve devamlılık üzere kılmaktır. Tevbe kapısı her daim -ölünmediği sürece- açıktır. Bu kapıya gelelim, tokmağını çalalım ve cümle günahlarımıza “estağfirullah” diyelim.
Dipnot
[1] Müsned, Hadis No: 14559; Hâkim, Müstedrek, H. No: 1095; Nesâi, es-Sünenü’l-kübrâ, H. No: 1657; İbn Mâce, H. No: 1126.
[2] Ebû Dâvûd, Hadis No: 1052; Nesâî, H. No: 1369. Başka lafızlar için bkz. Müsned, H. No: 15498; Tirmizî, H. No: 500; İbn Mâce, H. No: 1125.
