Soru Detayı: Hz. İbrâhîm (asm), ne yaptı da yakılmak istendi? Hz. İbrâhîm (asm), ateşe atıldığında hangi duayı okudu? Hz. İbrâhîm (asm), mancınıkla mı atıldı?
Değerli Kardeşimiz!
Hz. İbrâhîm (a.s), putlara tapan ve heykellerden medet uman kavmine; onların faydasız, zararsız[1] olduklarını göstermek, kendilerini koruyamayacak kadar aciz olduklarını ortaya çıkarmak adına bir tertip düzenledi.[2],[3],[4] Kavmi, putları bırakıp gidince[5] büyük putu hariç (belki kendilerine müracaat edilirse ne olduğu ortaya çıkar düşüncesiyle) diğerlerini sağ eliyle[6] paramparça etti.[7] Müşrikler, geri döndüklerinde taptıkları çamurdan putların yere serildiğini görünce kuduruverdiler[8] ve İbrâhîm’den olduğunu düşündüler.[9] Hz. İbrâhîm’i (a.s) çağırdıklarında Allah’ın (c.c) O’na (a.s) bahşetmiş olduğu “Fetânet” sıfatıyla ‘ben yapmadım!’ dememiş, kelime oyunu yaparak “belki de geride kalan bu büyük put yapmıştır, bir de ona sorun!” diyerek, akıllarını başlarına getirmeye çalışmıştır.[10] Hz. İbrâhîm (a.s), konuşma sonunda “Yuh olsun size ve Allah’tan başka ibadet ettiğiniz (putlara ve tağutlara)! Siz hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?!”[11] diyerek hayvandan daha da aşağı akıllarını ve putlarını protesto etmiş tevhid inancını haykırmıştır. Onlar da bu harekâta ve mücâdeleye daha fazla dayanamamış ilahlarının intikamını alma gayesiyle Hz. İbrâhîm’i (a.s) yakma kararı almışlardır.[12]
Allah Teâlâ, başka bir âyet-i kerimede Hz. İbrâhîm’i (a.s) ateşe atmak üzere bir bina hazırladıklarını haber vermiştir.[13] Hazırladıkları ateşin içine Hz. İbrâhîm’i (a.s) attıklarında demiştir ki:
“Allah (Teâlâ) bize yeter. O, ne güzel vekildir.”
Hz. İbrâhîm (a.s), hiçbir kimseden yardım istemeden tek güvencesi, daimi gözeticisi ve himaye edicisi olan Allah’ı (cc) vekil kılmıştır. [14]
Bunun üzerine Allah Azze ve Celle, vekilliğini yerine getirerek Hz. İbrâhîm’i (a.s) izni ve keremi ile yakıcı özellikteki ateşi, mucizevî olarak serinliğe çevirmiş ve dostunu yakmaktan korumuştur.[15] Onlar, her ne kadar bir plan kurup Allah’ın (c.c) elçisi İbrâhîm peygamberi öldürmeye kalkışsalar da Allah Teâlâ, “Ey Ateş! İbrâhîm’e serinlik ve selâmet ol!”[16] diye buyurmuş, planlarına karşılık bir plan yapıp, projelerini başlarına çalmış ve onları hüsrana uğratmıştır.[17]
Müfessirler, Abdullah b. Abbas’tan (r.a) rivâyet ettiklerine göre, eğer ateşin serinliği Hz. İbrâhîm’e (a.s) uygun olmasaydı bu seferde sıcaktan değil soğuktan yanardı demişlerdir.[18]
Mancınık kelimesi, Arapça’da mecnak, mancenîk, mincenîk şekillerinde kullanılmıştır. Araplar, mancınık kuran veya kullanan kişiye cânik, mancınık uzmanlarına mancınîkî, mancınıkla atılan taşa cünuk derler.[19] Mancınık, bir kale veya suru yıkmak için kullanılan savaş aracıdır.
Tefsir âlimleri, mancılıkla ilgili rivâyetleri âyet bağlamında zikretmiş zayıf veya isrâiliyyât bilgisi olduğunu ifade etmişlerdir.
Mancınık, Hz. İbrâhîm’in (a.s) yakılması sürecinde ortaya çıkmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de veya Sünnet-i Seniyye’de Hz. İbrâhîm’in (a.s) mancınık ile ateş binasına atıldığı ile ilgili bir şey söylenmemiş, zikri tefsir kitaplarında geçmiştir. Alâkalı birkaç rivâyet nakledilse de âlimler nezdinde sahih değil zayıf olduğu kanaatine varılmıştır.
Dipnot
[1] Bkz. Enbiyâ, 21/66.
[2] Bkz. Enbiyâ, 21/57.
[3] Bkz. Enbiyâ, 21/89.
[4] Not: Hz. İbrâhîm’in (asm) putları kırmak üzere plan kurarken hasta olduğunu söylemesi, yalan söylediği anlamına gelmemektedir. Bazı âlimler, kendisinin sıtma nöbetinin gelmek üzere olduğunu anlaması üzerine hasta olduğunu söylediğini zikretmektedirler. Müşrikler, Allah’a (cc) düşmanlık ettikleri için Hz. İbrâhîm (asm) cihat meydanındır. Efendimiz’in (asm) beyânıyla “Harp hiledir.” (Müsned, Hadis No: 697; Buhârî, H. No: 3029-3030; Müslim, H. No: 1739-1740) Bu yüzden karşı safı mağlup etmek adına, bazı planlar kurmuş ve başarıyı kesinleştirmek üzere doğruyu söylememiştir diyebiliriz.
[5] Bkz. Sâffât, 37/90.
[6] Bkz. Sâffât, 37/93.
[7] Bkz. Enbiyâ, 21/58.
[8] Bkz. Sâffât, 37/94.
[9] Bkz. Enbiyâ, 21/59-60.
[10] Bkz. Enbiyâ, 21/62-63.
[11] Bkz. Enbiyâ, 21/67.
[12] Bkz. Enbiyâ, 21/68.
[13] Sâffât, 37/97.
[14] Bkz. Buhârî, Hadis No: 4563.
[15] Bkz. Enbiyâ, 21/69.
[16] Bkz. Enbiyâ, 21/69.
[17] Bkz. Enbiyâ, 21/70.
[18] Ebû Ca‘fer Muhammed b. Cerîr et-Taberî, Câmiu’l-beyân an te’vîli âyi’l-Kur’ân, Dâru Hicr, b.y. 1422, XVI, s.16.
[19] Bozkurt, Nebi, Dia, “Mancınık” mad.