Kalbin Cilası, Allah Teâlâ’nın Kuluna Bahşettiği İkramı: Tevbe Kapısı

بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحًاۜ عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۙ

: وقال رسولُ اللهِ صلّى اللهُ تعالى عليه وسلم

التّائبُ من الذَّنبِ كمَن لا ذَنبِ له

 

Zikretmiş olduğum âyet-i kerîmede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! İçten ve samimi bir tevbe ile Allah’a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, günahlarınızı örter ve sizi içinde ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir.”[1]

Yukarıda geçen hadîs-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Günahından tevbe eden kişi, sanki o günahı hiç işlememiş gibidir.[2]

Muazzez Mü’minler

Âdemoğlu beşeriyetiyle malûm, nisyanıyla malül olması hasebiyle günaha girmekten ve hata yapmaktan asla müstağnî değildir. Bu nedenle Yüce Rabbimiz, muazzez kitabında rahmetinin bir tecellisi olarak işlediğimiz günahlardan nasıl kurtulacağımız ve diyetini en kolay hangi şekilde ödeyebileceğimizi bizlere müjdelemiştir. Bu kıymeti paha biçilemez müjde; kişinin işlediği günahlardan ötürü Yüce Allah’tan af dileyip bir daha geri dönmemek üzere[3]tevbe ettiği takdirde geçmişte yapmış olduğu her türlü günahın affolunup silinmesidir.[4]

Kıymetli Kardeşlerim

Her insan hata eder ve hata edenlerin en hayırlısı ise, düştüğü yerden doğru şekilde kalkabilip tevbe edenlerdir.”[5] Allah Rasûlü (s.a.s), “Nefsim kudret elinde olan Zât’a yemin ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah sizi toptan helâk eder; sonra günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi.[6] nebevî hitabıyla herkesin hayatında hataları olmasının doğal olduğunu, önemli olanın ise yaptıklarından pişman olup tevbe etmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Değerli Müslümanlar

Bir insan, elbisesine bulaşan bir lekeden temizlenmek için onu su ile yıkar. Eğer leke, hemen temizlenmez de sonraya bırakılırsa zamanla sonradan eklenecek diğer lekelerle tüm bedeni sarar ve elbise giyilmez bir hâl alır. İşte aynı şekilde de Efendimiz’in (s.a.s) haber verdiğine göre “Kul bir günah işlediğinde, kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahından tevbe edip uzaklaşırsa kalbi temizlenir. Tevbe etmeyip günah işlemeye devam ederse, o siyah nokta artar ve nihâyet kalbin her tarafını kaplar.[7] O hâlde kalbi karartan ve kirleten günah lekelerimizden arınmak ve manevî bir tarz ile kusurlardan sıyırılabilmek için nefsi tezkiye etmemiz şarttır. Aksi takdirde önemsemediğimiz sinek misali küçücük günahlar, karşımıza zamanla dağ gibi çıkabilir ve neticesi olarak bizleri sonsuz bir hüsrana boğabilir.

Azîz Kardeşlerim

Allah Teâlâ, tevbe edenleri sevmekte[8] tevbe edip iman eden ve bir kısım hatalardan sonra hâlini düzeltenleri, günahlarından içtenlikle tövbe edip kendisine yönelenleri bağışlayacağını,[9] hatta kendilerine çekidüzen verenlerin geçmişte işlemiş oldukları kötülüklerini de iyiliğe çevireceğini büyük bir müjdeyle ilan etmiştir.[10]

Şu dünyanın fâni, ölümün âni, kabre girdikten sonra ise Allah’ın (c.c) huzurunda bîkes kalacağımız bir dünyada, misafirmiş gibi çok kalmayacak, ziyaret sebebimizi de imtihânı geçmeye bağlayıp hakîki lezzet olan imanı tatmak ve hakîki yurdumuza bahtiyar bir hâl ile gidebilmek için gayret etmeliyiz.

Allah Teâlâ hatalarımızı anlamayı, onlardan ders çıkarıp tevbe etmeyi ve yeni sayfa açıpta her daim ümitvâr olan kullarından olabilmeyi nasîb ve müyesser eylesin, âmin.

 

Dipnot

[1] Tahrîm, 66/8.

[2] Bkz. İbn Mâce H. No: 4250; Beyhakî, Sünenü’l-kübrâ, H. No: 20562; a.mlf., Şuabu’l-îmân, H. No: 6780. (Hadis, Hasen li-gayrihi’dir.)

[3] Bkz. Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed et-Tahâvî, Şerhu müşkili’l-âsâr, Müessesetü’r-Risâle, Beyrût 1415, 4/99; Beyhakî, Şuabü’l-îmân, H. No: 1910.

[4] Bkz. Şûrâ, 42/25.

[5] Müsned, Hadis No: 13049; Tirmizî, H. No: 2499; İbn Mâce, H. No: 2451.

[6] Müsned, Hadis No:2623; Müslim, H. No: 2748. (Lafız Müslim’e aittir.)

[7] Bkz. Mutaffifîn, 83/14; Tirmizî, H. No: 3334; İbn Mâce, H. No: 4244.

[8] Bakara, 2/222

[9] İsrâ, 17/25.

[10] Furkân, 25/70

You May Also Like